Ay Yıldızlı Bir Doğum

Ay Yıldızlı Bir Doğum

Doğum psikoloğu ve doula da olduğunu duyunca Meleğin, kendimi şanslı hissetmiştim. Genelde şanslıyımdır

“Bu kadar olur Aysun, yine dört ayağının üstüne düştün” demiş çok sevinmiştim. Yaklaşık 6 yıldır onunla kendime, hayata dair farkındalıklarım, keşiflerim, öğrendiklerim sayısız. Hayatımdan başka bir hayatı meydana getiren doğum için Melekle çalışacak olmak güvende hissettirdi. Şimdiye dek hiç düşünmeden, şüphe duymadan paylaştığım ruhsal sürecime fiziksel de bir süreç eklemekti doğum. Bilmediğim, görmediğim, duymadığım, en azından kendi başıma gelene kadar ilgimi çekmeyen olay. Doğum öncesinden, bebeğimin doğumuna ve sonrasına dair hep yanımda olması, “seni kraliçe gibi hissettirmek görevimiz” cümlesi, doğum yapacağım hastaneyle, doktorumla birlikte görüşmelerimiz, doğum gecesi haber verdiğimde “bebek geliyor!” cümlesi… Hemen hastaneye gelmesi, o gece hem beni, hem eşimi idaresi, ebem ve doktorumla uyumlu çalışması, doğumun acayip sürecindeki manyaklıklarıma saygı ve şefkatli yaklaşımı, “Meleeeek dayanamıyorum!” derken bana sarılışları, o esnada bebeğimle iletişim kurmamı sağlaması, doğum için en çok istediğim şeyleri gerçekleştirmemde desteği… Neleri istiyorum, neleri istemiyorum birlikte ortaya çıkardık.

Doğum gecesi için yanımda olmasını istediklerimle oldum misal. İhtiyacım olan saygıyı, şefkati, sevgiyi o durumda bana verebileceğine inandığım iki kişi, eşim ve Melek yanımdaydı. Ne kendi ailem, ne eşimin ailesi doğuma gittiğimi bilmediler. Sadece en yakın arkadaşıma mesaj attım. Sürprizleri severim, biraz da sürpriz olsun istedim. Doğum kısmına gelince suda doğum isteseydim o da olurdu, ben duş almak istedim en çok. Hayatımın en, en, en güzel anlarıydı. Tuhaf ama öyle! O gecenin yıldızı, her duygunun varlığını anbean hissettiğim duş alışımdı. “Duş almak istiyorum” dediğimde “tabii olur” diyerek beni hazırlamasıyla Meleğin, ruhsal sürecimi tüm yalınlığıyla paylaştığım kadına, bedenen de yalın olmaya hiç tereddüt etmediğimi görmek o hengamede ekstra mutlu hissettirdi.

Neyin mutluluğu, güven.

Güven veren birinin varlığına karşılık güvenebilmek, teslimiyetti mutlu eden. Duş alırken bir yandan bütün bedenimdeki kemikleri, etleri, hücreleri hissettiren bir sancıyı çekiyordum. Dalga demek süreç açısından olumlu deseler de sancı diyorum ben. Daha gerçekçi geliyor, canımı acıtıyordu çünkü. Hem de ne acı! Diğer taraftan suyla gelen inanılmaz bir rahatlama. Duygu olaraksa ne kadar aciz olduğum ve bir o kadar güçlü. Bir yıldız da aktif doğum sürecine. Doğum sandalyesinde beklemek bana hep itici gelmiştir, durmayı sevmeyen biri olarak. Ortalıkta deli danalar gibi dolanıp sancı geldikçe bi’ Meleğe, bi’ Hasan’a, bi’ ebeme, bi sandalyenin demirlerine sarılıyordum. Ki bu da istediğim bir şeydi, doğurmayı beklemek yerine hareket etmek. Ben istediklerimi yaparken bebeğimin de istekleri olabileceği ortak bilincimiz ve onun yönlendirmesiyle çok da uzun sürmeden doğum gerçekleşti. Sonra Barbaros’un emin ellerde olduğunun rahatlığı, göğsüme ilk verildiğinde o kırk yıldır emiyormuş, ben de emziriyormuşum gibi kendimizi akışa bırakmamız… Ana-oğul starız bebeğim:))

Doğumun diğer enstantenelerine gelince doğuma hazırlık grup eğitimine eşimle beraber katılabilmem, bireysel doğum terapisinde yine onunla olabilmem, doğum öncesi, doğum gecesi, doğum sonrası hep yanımda olması, yavrumuzla onun da ten tene teması. Özetle doğumun her aşamasında benim açımdan eşiminin, Barbaros için babasının varlığını hissetme ayrıcalığı paha biçilemez.

Bütün bunlarla birlikte başkalarına ikram etmek üzere çikolata, şeker ikramları hazırlamak yerine doğum çantasına kendim için koyduğum çikolatalar, hurmalar, kuruyemişler…

Bayram tatilinden dolayı başka bir hastaneye yönlendirildiğimizde, “sorun değil sonuca bak” spontanlığımız. Hastane yolunda takside bir yandan sancı çekip, dolunayı fark edince dayanamayıp bir de fotoğraf çekmem.

Ay gibi doğdun üzerimize Barbarossa!
Hasan’la çektiğimiz videolar, fotoğraflar…

(Ayrıca doğum fotoğrafçısı tutmayışımın sebebidir kendi amatör fotoğrafçılığım ve bu konuda da Hasan’la Meleğe güvenim.) Doğum esnasında rahatlıcı olur diye aldığım oda kokusunu hastaneye gelir gelmez takışım, Meleğin masaj için getirdiği lavanta yağı, doğumdan sonra ilk geceyi beraber geçirmemiz…
Başka pek çok güzel detay.

Nihayetinde geriye dönüp baktığımızda on numara beş yıldız bir doğum hikayesi
Şükürler olsun gönlümüzce öğretene, yaşatana, yardımcı olana ????

Ve biz artık üç kişiyiz.
Aysun Öztürk

Paylaş