Zeytin Ağaçları Gibi

Elif Temizel’den zeytin ağacı ve terapi sürecine dair metaforik bir anlatım

Zeytin ağacı aklın, refahın, bolluğun, bilgeliğin, yeniden doğuşun temsilidir. Dünya tarihinde ağaçların ilkidir. Bakılması zor, beklenmesi gereken, sabır gerektiren, bir o kadar da kıymetli bir ağaçtır. Terapi serüveni de tıpkı bir zeytin ağacı misalidir. Zaman zaman zor olan, bilinç dışından gelecekleri bekleyen, süreçte kalabilmeyi gerektiren kıymetli dallara sahip güçlü ve köklü bir ağaçtır.   Dünyada yeniden doğuşu temsil eden zeytin ağacı, terapide de kişinin tıpkı zeytin ağacı gibi yeniden doğuşuyla aynıdır. Her yeniden doğuş ortaya çıkan parçalara, farklı dallara, yapraklara temas eden kişiye yeniden yaşatır var olanları. Yeniden ama farklı. Fark edilmiş yapraklar, incelenmiş dallar, çiğ taraflar, olgunlaşmış zeytinler gibi…   Bütün kültürlerde kutsal kabul edilen zeytin ağacı, Kutsal kitaplarda yer alan hikayeye göre; ağzında bir zeytin dalı ile Nuh’un gemisine dönen güvercin, tufanın bittiğini haber vermiş ve o zamandan bu zamana barışın sembolü olarak kabul görmüştür.  

Peki kendimizle olan kavgalarımıza, içimizdeki tufana zeytin dalı uzatsak ve anlamaya çalışsak nasıl olur? 

Güvercin ağzındaki zeytin dalıyla, yaşamın var olduğunu, tufanın bittiğini gösterirken, terapi de içimizde olanlara; uzak parçalarımıza, savunmalarımıza, duygularımıza zeytin dalı uzatıyor olabilir mi?